KADIN DOĞUM
Adet Öncesi Ağrılar
Kadın Hastalıkları ve Doğum Adet Öncesi Ağrılar
Adet öncesi sıkıntıları özellikle yetişkin üreme çağındaki kadınların karşılaştıkları bir sorundur ve bazen normal hayatını engelleyebilen bir durumdur. Genelde adet öncesi 7-10 gün içinde kendini gösterir ve âdetin başlamasıyla tedrici olarak azalır. Bu devre yumurtlama sonrası devreyle uyumludur.
Hangi Sıklıkta PMS görülür?
Kadınların yaklaşık % 5 inde adet öncesi sıkıntılar (PMS) olur.
Belirtileri nelerdir?
PMS saptanan kadınlarda yapılan araştırmalarda kadınların yaklaşık % 56sında depresyon, % 48inde çabuk sinirlenme, % 36sında aşırı endişe hali, % 26 duygusal çalkantılar ve % 23ünde baş ağrısı olduğu bildirilmektedir. Bu sorunlardan sadece biri olabileceği gibi birkaç tan…
Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Nelerdir?
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar bir partnerden diğerine cinsel temasla bulaşan enfeksiyonlardır. Amerika Birleşik Devletlerinde Hastalıkların Kontrolü ve Önlenmesi Merkezi (CDC) bilgilerine göre bu ülkede her yıl 15 milyon kişiye cinsel yolla enfeksiyon bulaşıyor. En büyük risk altındaki grup da 16-24 yaşlarındaki genç insanlar. Bu hastalıkların çoğunun kolaylıkla tedavi edilebilir. Fakat ihmal edildiğinde özellikle genç kadınlarda pelvik enfeksiyon adı verilen ve yumurtalıklar ile rahim kanallarını tutan ciddi bir enfeksiyona sebep olabilir. Bunun sonucunda da kısırlık ve bazen de günlerce hastanede yatmasını gerektiren ve bazen ameliyata kadar bu üreme organlarının alınmasına kadar büyüyen bir sorun ortaya çıkıyor. Diğer yandan AIDS çağın hala çare bulamadığı bir hastalık ve genç insanların geleceklerinin kararmasına neden oluyor. Human Papilloma Virusadı verilen enfeksiyonda ise virüsün bazı tiplerinin rahim ağzı kanseri ile yakın ilişkisi olduğu kabul edilen bir gerçek. Sifilis, gonore (belsoğukluğu),AIDS, Hepatit bazen ölümle de sonuçlanabiliyor. Cinsel temas sadece cinsel ilişki olarak da algılanmamalıdır. Öpüşme, oral, anal temaslar ve bazı cinsel nesneler (vibratörler gibi) cinsel yolla bulaşan hastalıkların yayılmasında rol oynamaktadır. Prezervatifler cinsel yolla bulaşan hastalıkların önlenmesinde çok etkili olabilmektedir. Bu nesneler HIV ve belsoğukluğunun yayılmasını engellerken, diğer taraftan Human Papilloma Virus (HPV), klamidya ve herpese karşı çok az koruyucu etkisi vardır.
Kliamidia (chlamidia) Enfeksiyonları
Klamidia mikrobu hücre içi yaşayan bir canlıdır. Vagina, anal ve oral yolla bulaşmaktadır. Kadınların % 75’i ve erkeklerin % 25’inde herhangi bir şikâyet yapmaz. Vaginal ve penis akıntısı, idrar yaparken yanma ile kendini belli eder. Tedavi edilmediği durumlarda kadınlarda pelvik enfeksiyona ve buna bağlı kısırlık, dış gebelik ve tedaviye cevap vermeyen pelvik ağrılar olur. Erkekte epididimit ve testiste iltihaba sebep olurken, bununla birlikte kısırlığa sebep olabilir. Bu enfeksiyona maruz kalmış kişilerin HIV virüsünü alma eğilimi çok yüksektir. Yenidoğana doğum esnasında bulaşırsa, ağır zatürree ve göz enfeksiyonlarına neden olabilir.
Prezervatif klamidyal enfeksiyonun bulaşmasını azaltır ama tamamen engellemez.
Gonore (Belsoğukluğu)
Belsoğukluğu(gonore) bir bakteri enfeksiyonudur. Vaginal, oral ve anal seks ile bulaşır. Bazen hiçbir belirti vermezken, bulaşmadan 2?10 gün içinde şikâyet vermeye başlar. Penis, vagina veya anüste akıntı ve yanma ile kendini gösterir ve idrar yaparken kaşıntı ve hafif yanma gibi belirtileri vardır. Antibiyotik tedavisi vardır ama enfeksiyonun tedavi edilmiş olması meydana getireceği komplikasyonları önlemez. Örneğin rahim kanallarını tuttuysa buralarda hasar tedaviye rağmen olabilir. Kanalların hasar görmesinden dolayı kısırlık, dış gebelik ve pelvik enfeksiyona neden olur. Erkeklerde ise sperm kanalların tıkanmasına ve buna bağlı kısırlık yapabilir.
Hepatit B (HBV)
Hepatit virüsünün yaptığı ve karaciğerde hasara neden olabilen bir enfeksiyondur. Seks ve vücut salgıları ile bulaşabildiği gibi, enfekte şırınga, diş aletleri, hastalıklı kişiden alınan kan ve ürünleri enfeksiyonun bulaşmasına neden olur. Enfeksiyon bulaşmış kişileri 1/3’ünde herhangi bir belirti vermez. Eğer belirti verirse, baş ağrısı, ateş, adale ağrıları, halsizlik, iştahsızlık ve bulantı ile kendini belli eder. Karaciğerde hasar meydana geldiyse, koyu idrar, karın ağrısı ve cilt ile göz aklarının sararması gözlenir. Özel bir tedavisi yoktur. Çoğu kişide 4?8 haftada kendiliğinden iyileşir ve bağışıklık meydana gelir. Bir bölümde ise enfeksiyon kronik halde devam eder. Kronik olarak enfekte olan kişilerde karaciğer hasarına bağlı siroz ve karaciğer kanseri görülebilmektedir. Kronik enfeksiyonlu
Dış Gebelik
Dış gebelik anormal gebeliklerden biri olup % 2 sıklıkta görülmektedir. Son yıllarda özellikle cinsel yolla bulaşan hastalıkların yaygınlaşması nedeniyle sıklığının arttığı bildirilmektedir. Yumurta ile sperm normalde rahim kanalının 1/3 dış bölümünde birleşir ve önce tek hücreli iken, sonra çok hücreli hale gelir ve döllenmeden 4?5 gün sonra rahim içine ilerleyerek yerleşir. Rahim kanalı burada önemli rol oynar ve rahim kanalının mobilitesini etkileyen bazı faktörler (yapışıklıklar, endometriosis) gebelik mahsulünün ilerlemesini engeller ve bebek rahim kanalı içine yerleşerek büyümeye devam eder. Dış gebelik genel olarak rahim dışında oluşmasına verilen addır. En sık şekli rahim kanallarında olanıdır. Fakat yumurtalıkta, karın içinde, rahim ka…
Laparoskopi İle Tüplerin Çıkarılması
Rahim kanalları yani tüplerin enfeksyon, geçirilmiş operasyonlar sonucunda uçlarını kapanması ile beraber içinde sıvı birikimine ve sucuk şeklini almasına hidrosalpenks adı verilir. Bu genişlemiş tüplerde enfeksiyon varsa şiddetli ağrılara neden olur. Ayrıca kitle etkisiyle karın şişliği yapar. Bebek isteyen kadınlarda bu genişlemiş tüpleri alınması gerekmektedir. Nedeni biriken sıvıdaki toksik maddeler embriyonun yerleşimine engel olur. Tek taraflı olduğunda aynı şekilde açık olan tüpten oluşacak gebeliği ve gebelik başarısını etkilemektedir.
Operasyon genel anestezi ile yapılır. Laparoskopi ile karın içine girilir. Rahim, yumurtalıklar ve tüplerin durumu incelenir. Genişlemiş olan tüp koter veya ligasure adı verilen aletlerle kanama minimum olacak şekilde alınır. Bazen tüplerin barsaklarla çok yapışık olduğu durumlarda rahime en yakın yerden rahim ile ilişkisi kesilerek kesilip bırakılabilir. İşlem sonrası sıvı ile batın içi yıkanır ve operasyona son verilir.
Toplam süre 30-60 dakika kadardır.
Laparoskopi komplikasyonları dışında işleme bağlı ciddi sorunlar meydana gelmez.
Yumurtalık Kisti, Çeşitleri ve Belirtileri
Kadınların korkulu rüyası yumurtalık kistleri miyomlardan sonra en sık saptanan jinekolojik problemlerdir. Kist saptanması hemen akla operasyonu gerektirmekle beraber, yumurtalık kistlerinin sadece bir bölümü operasyon gerektirmektedir. Bu bölümde özellikle sık saptanan yumurtalık kistleri anlatılacaktır. Yumurtalık kistlerini fizyolojik (Operasyon gerektirmeyen) ve patolojik (operasyon gerektirenler) diye basitçe ayırabiliriz. Fizyolojik Kistler Her adet başında yumurtalıkların birinde yumurta gelişir (folikül). Bu aslında küçük bir kisttir. Cidarı ve içinde berrak bir sıvı bulunur. İçi su dolu balona benzer. Yumurtlama ile bu yumurta kisti içine kan dolar ve yumurtlama kisti (Korpus Luteum) adını alır. Gebelik o…
Yumurtalık Kisti
Yumurtalık (over) genelde rutin muayene yada başka bir sebepten dolayı yapılan muayene ve ultrasonografide saptanırlar. Muayenede hastanın yaşı, kitlenin büyüklüğü, şekli, saf kist yada solid yapıda oluşu, etrafa yapışık olup olmadığı, hassasiyet olup olmadığı önemlidir.Ultrasonografide yumurtalık dokusunda 20 milimetreden daha büyük bir içi sıvı dolu yapı saptandığında kist şüphesi güçlenir. Ultrasonografide saf kist görünümünde olan ve 5-6 santimden küçük olan kistlerin iyi huylu ve fonksiyonel olma olasılığı yüksektir.Ayrıca tanıda hastanın ve kitlenin durumuna göre tomografi, manyetik rezonans, hormon tetkikleri ve kanda tümör belirteçleri incelenir ve tedavi için bir karara varılır.
Yumurtalık kistlerinin ayırıcı tanısı nasıl yapılır?
Yumurtalıklarda yukarıda anlatılanların dışında çok daha farklı türde selim tabiyatlı olan kistik veya solid (içi sıvı dışında bir maddeden oluşan kitle) yapılar bulunabilir.Yumurtalık kistleri söz konusu olduğunda hastanın yaşı, kistin büyüklüğü ve ultrasonografide görülen iç yapısı, tek veya çift taraflı olması gibi değişkenlere göre bazen çok geri planda, bazen ise ön planda yumurtalık kanseri de doktorun ayırıcı tanısında yer alır. Selim ve malign kitlelerin karakteristikleri İyi huylu, Selim Kötü huylu, Malign Unilokuler(tek gözlü) Multilokuler(çok gözlü) Düzgün cidarlı İrregüler(düzensiz) Mobil,hareketli fikse Kistik solid Tek taraflı Çift taraflı 6cm den küçük çapta 6cm çapından büyük
Yumurtalık kistlerinin ayırıcı tanısında seröz kistadenom ve müsinöz kistadenom dikkate alınmalıdır. · Yumurtalıklarda ultrasonografide hem kistik hem de solid görünüm içerebilen ve çeşitli nedenlerle geçirilmiş enfeksiyonlara bağlı oluşan abseler görülebilir.
Yumurtalık kistlerinde ne zaman ameliyat gerekir?
Tanı yöntemleri kistin varlığını kesin olarak ortaya koyar, ancak yapısını ancak tahminen belirleyebilir. Kesin tanı kistin laparoskopi (kapalı ameliyat) veya laparotomi (açık ameliyat) adı verilen yöntemle çıkarılması ve patoloji uzmanı tarafından incelenmesiyle konulabilir. Kistlerin tümü ameliyat gerektirmez.
Bir kistin ameliyatla çıkarılmasını gerektiren durumlar şu şekilde özetlenebilir;
Kistin şiddetli belirtilere neden olması veya tedaviye (doğum kontrol hapı) 3 ay süresince cevap vermemesi, Kistin torsiyon olma veya yırtılma (patlama) riskinin yüksek olması,Kistin bir yumurtalık kanseri olduğundan şüphelenilmesidir. Yumurtalık kistleri uzun vadeli olarak şiddetli belirtilere neden olduklarında önceden gerekli incelemeler yapıldıktan sonra, planlı bir zamanda ameliyat edilirler. Torsiyon veya yırtılma gerçekleştiğinde acilen ameliyat edilirler.
Yumurtalık kistlerinin boyutları arttıkça içlerindeki basınç artar ve kendi etraflarında dönerek kendilerini boğmaları veya yırtılma riskleri artar.
Boğulma ve yırtılma durumlarında genellikle oldukça hazırlıksız bir zamanda ve optimal olmayan acil şartlarda ameliyat gerçekleşir. Bu, yumurtalığın kaybedilme riskini artıran ve ameliyatın laparoskopi ile yapılma şansını belirgin olarak azaltan bir durumdur. Bu nedenle büyük kistlerde (genellikle 5 santimetre üzerindeki kistlerde) henüz bu tür durumlar gerçekleşmeden ameliyat edilmesi tercih edilir.
Özellikle çok genç kızlarda ve menopoza yakın dönemde veya menopoza girmiş kadınlarda var olan kistler doktor için oldukça rahatsız edicidir. Bu tür durumlarda ultrasonografi ve diğer görüntüleme yöntemleri ve tümör belirteçleri (markır) bir kanseri düşündürmese dahi, kesin tanının konulması için doktor genellikle ameliyat önerir. Yine herhangi bir kadında ultrasonografide ve diğer görüntüleme yöntemlerinde kistin içinde sıvı dışında solid bir komponentin de bulunması veya tümör belirteçlerinde yükselme saptanması durumunda genellikle ameliyat önerilir.
Over kistlerini önlemek mümkün müdür?
Yumurtalık kistleri yumurtalıklarda her ay düzenli olarak folükül adı verilen ve normal yumurtlama sürecinin bir parçası olan yapıların görüldüğü üreme çağında sıklıkla ortaya çıkar ve bu nedenle fizyolojik sürecin abartılı olarak işlemesi sonucunda ortaya çıkan fonksiyonel kistleri tümüyle önlemek mümkün değildir.
Doğum kontrol hapları ise yumurtlama sürecini geçici olarak durdurduklarından bu ilaçları kullanan kadınlarda fonksiyonel yumurtalık kistleri çok daha az görülür. Yine bu haplar endometriyozis, polikistik over gibi hastalıkların görülme sıklığını azaltarak kadını yumurtalıklarda oluşabilecek bu tür kitlelere karşı da korurlar. Uzun vadede doğum kontrol hapı kullanımının yumurtalık kanserine yakalanma riskini de etkili bir şekilde azalttığı bilinmektedir.